Virüs korkusundan evlere kapandığımız bugünlerde bir blogum olduğunu hatırladım 🙂 Biraz kafa dağıtmak için birkaç yazı yazayım bari. Bugün, Proust anketini yapacağım. Severek takip ettiğim bir edebiyat blogunda, parsomenfanzin.com’da gördüm bu anketi. Yapan arkadaşlar şöyle açıklıyorlar:
“Fransız yazar Marcel Proust, 13 yaşındayken bir hatıra defteri alıp içindeki İngilizce soruları cevaplayarak arkadaşı Antoinette Faure’a doğum günü armağanı olarak verir. Benzer bir anketi, 20 yaşındayken de cevaplar. Bu iki anket Proust öldükten birkaç yıl sonra yayımlanır, soruların çoğu zaten aynı olduğundan literatüre “Proust Anketi” olarak geçer.”
İşte sorular ve benim cevaplarım:
Sizi en çok üzecek olay: Klasik cevap, çok sevdiğim birini kaybetmek. Daha farklı bir boyuttaki cevabımsa “değerlendirilememiş potansiyel”. Yani mesela çok zeki olduğu halde okumasına izin verilmemiş, 5 çocuklu fakir bir kadıncağız olarak hayatını sürdüren bir insanla karşılaşınca içim bir “cızz” ediyor.
Nerede yaşamak isterdiniz: Yeşillikler içerisindeki bir kır evinde. Salonu boydan boya cam olsun, tepeden yemyeşil bir vadiye, aşağısında ise masmavi denize baksın. Konforlu bir yer olsun ama; ben şehir çocuğuyum, köy ortamına alışık değilim 🙂 İnternetimi de verin lütfen 🙂 Ayrıca şehir dışında olsun ama büyük bir şehre de en fazla 1 saat mesafede olsun ki, istediğim zaman bir gezip geleyim. Böyle bir yerde yaşadığım sürece ister İstanbul, ister New York, ister Floransa çevresinde olayım hiç fark etmez.
Yaşayabileceğiniz en mutlu an: İnsanlığa çok büyük bir faydam dokunmuş ve insanlar bunu fark edip takdir etmişler… Daha mutlu bir an tasavvur edemiyorum. Kimya ya da tıp Nobel ödülünü alanlar bu hissi yaşıyor olmalılar, ne güzel 🙂
Hangi hataları hoşgörü ile karşılayabilirsiniz? Gençlikten, tecrübesizlikten, iyi niyetten, saflıktan kaynaklı hataları.
En sevdiğiniz erkek karakter: Rose of Versailles – Andre.
En sevdiğiniz kadın karakter: Rose of Versailles – Oscar. Çiçekler Büyürken – İlay.
Tarihteki favori kahramanlarınız: Bilge Kağan ve Tonyukuk. Tuğrul ve Çağrı beyler. Taht kavgalarına girişmeden, kardeş kardeş de devlet yönetilebileceğini kanıtlamaları açısından kalbime taht kurmuşlardır 🙂
Gerçek hayatta favori kadın kahramanınız: Ada Lovelace. Türkan Saylan. Bir alandaki erkek hakimiyetine rağmen yetenek ve çalışkanlıkları ile yükselmiş, insanlığa hizmet etmiş bütün kadınlar.
En sevdiğiniz ressam: Fikret Mualla’nın rengârenk eserleri, Osman Hamdi bey’in müthiş detaylar içeren oryantal tabloları ve Monet’nin ruha huzur veren nilüfer bahçeleri arasında kararsız kaldım.
En sevdiğiniz müzisyen: Zor soru. Çok isim var. Yanni, Yann Tiersen, Brian Crain, Joe Hisaishi, Hans Zimmer…
Bir erkekte en beğendiğiniz özellik: Kültürlü ve alçakgönüllü olması
Bir kadında en beğendiğiniz özellik: Kültürlü ve alçakgönüllü olması
En sevdiğiniz erdem: Dürüst, iyi kalpli ve çalışkan olmak. Hepimiz böyle olabilsek dünya çağ atlardı 🙂
Yapmaktan en mutlu olduğunuz iş: Bir şeyler yazıp-çizmek. Öykü de olabilir, blog yazısı da, ya da bilimsel makale de. Yeter ki ortaya gurur duyacağım bir ürün çıksın.
Kimin yerinde olmak isterdiniz? Kendim olmaktan dolayı gayet mutluyum. Ama illa birini seçmem gerekecekse mesela İnan-Suna Kıraç çiftinin kızı İpek’in yerinde olmak isteyebilirdim 🙂 Hem para hem vizyon; Allaaah, ne efsane hayat yaşardım be! 😀 😀
Arkadaşlarınızda hangi özellikler olmasını isterdiniz? Zekâ, kültür, iyi kalplilik, dürüstlük ve samimiyet. Arkadaşım olarak gördüğüm her insanda bu özellikler zaten var 😉
Kendinizde gördüğünüz en temel eksiklik: Ağzım hiç laf yapmaz Hatta konuşmak beni yorar. Yaptığım işleri ballandıra ballandıra anlatabilen bir insan olmadığım gibi normal arkadaş muhabbetinde de çok eğlenceli bir insan değilim ne yazık ki… O yüzden genelde yakın arkadaşlarım çok konuşan insanlardır, onlar anlatır ben dinlerim 🙂
En sevdiğiniz renk: Mavi-yeşil. Turkuaz.
En sevdiğiniz çiçek: Nergis. Yasemin ve hanımeli de müthiş kokuları hasebiyle favorilerimdendir 😉
En sevdiğiniz kuş: Kırlangıç olabilir. Baharda ve yazın havada daireler çizerek dans etmelerini çok severim ❤ Saksağanları da severim; siyah-beyaz kuyrukları ile çok minnoşturlar. Pika pika 🙂
En sevdiğiniz yazar: Çok… Ama mutlaka birilerini seçmem gerekecekse şimdiye kadar okuduğum hiçbir kitabında beni yanıltmamış olan Magda Szabo, Alice Munro ve John Fowles demek istiyorum.
En sevdiğiniz şair: Didem Madak’in, Nazım Hikmet’in ve Cemal Süreya’nın bazı şiirlerini çok sevsem de, nicel bir analiz yapmam gerekirse (çünkü mühendislique :D) “şairin sevdiğim şiirleri”/”şairin okuduğum tüm şiirleri” oranının en yüksek olduğu isim Orhan Veli’dir sanıyorum.
Tarihte en sevmediğiniz karakter: Stalin.
En çok isteyeceğiniz özellik: Görünmez olmak ve istediğim yere sızmak 🙂
Nasıl ölmek istersiniz: İlerlemiş bir yaşta 3 gün yatak, 4. gün toprak.
Hayattaki sloganınız: Elinden geleni yap ve gerisini Allah’a havale et 🙂
Şu anki ruh haliniz: Hem ülke durumundan ötürü endişeli, hem de tuhaf bir biçimde çalışkan.
Anket bu kadar. Lütfen siz de cevaplamaktan çekinmeyin 😉