En sevdiğim shoujo animeler – Volume 2

Selam size ey shoujo severler! Daha önce top 10 shoujo listemi oluşturmuş, sizlerin beğenisine sunmuştum; bakınız, burda. Ama yer darlığından dolayı pek çok güzel animeyi dışarıda bırakmak zorunda kalmıştım. Şimdi de onları yazayım dedim. Aslında aşağıdaki animeler bazı yönlerden daha iyi olabilirlerdi bence; ama yine de her birini izlemesi son derece keyifliydi. O yüzden shoujo-sever dostlar, rahat olun, hangisini izlerseniz izleyin çok eğlenceli vakit geçireceğinizi garanti edebilirim.

Başlıyoruzzzz:

Special A: İşte şeker mi şeker bir anime. 7 tane birbirinden zeki ve güzel çocuktan oluşan özel bir sınıfı konu alıyor. Bu özel çocuklar her bişeyde ultra, süper, über yetenekliler, hatta o kadar yetenekliler ki onlara insan denemez, onlar olsa olsa çipuradırlar! Gerçi esas kızımız okul ikincisi Hikari’nin okul birincisi esas oğlan Kei ile sürekli yarış halinde olması ve her seferinde kıç üstü oturması benim feminist duygularımı bir miktar incitmişti, ne yalan söyleyeyim… Fakat buna rağmen Special A çok severek izlediğim, çok eğlendiğim bir çizgi diziydi. Hatta harem veya reverse harem’lerde genel olarak görüldüğü üzre bütün erkeklerin bir kıza (ya da tam tersi) âşık olduğu animelerden biri olmamasıyla ayrıca gönlümü kazanmıştı (dizinin sonunda bir sürü birbirinden sevimli çiftimiz oluyor, böyle de spoiler veririm :D). İzleyiniz, pişman olmayacaksınız.

Fruits Basket: Bu da sevimli bir reverse harem’dir. Aynı zamanda esas kızı salak olduğu halde itici olmayan az sayıdaki animeden biridir. Kahramanımız iyilik abidesi Tohru Honda, annesini kaybettikten sonra ormanın ortasında bir çadırda yaşamaya başlamış, ama buna rağmen neşesinden hiçbir şey kaybetmemiştir (e oha! Anime kızlarının bu kadar Pollyanna oluşlarına da hayranım yani…) Tohru’nun büyük sırrı, bir gün sınıflarının yakışıklı ve kibar çocuğu Yuki Sohma tarafından keşfedilir. Yuki ve kuzeni Shigure, onu kendi evlerine alırlar. Bu arada Yuki’nin hiç anlaşamadığı bir başka kuzeni Kyo ortaya çıkar. İkisi arasındaki bir kavgaya şahit olan Tohru, bu kavganın sonucunda bütün Sohma ailesini etkileyen bir sırrı öğrenecektir…

Fruits Basket da içerdiği komediyle gönlümü fetheden bir seriydi. Gerçi komedisi genellikle aynı şeye bağlanıyordu (iyilik meleği Tohru’nun karşısındaki insanı rahatlatmaya çalışırken sarılması, bu sarılma sonucu “poff!” efektiyle gelişen olaylar… Spoiler olmasın diye daha fazla yazamıyorum maalesef, izleyenler ne demek istediğimi anlamıştır) ama bu bahsettiğim sahne özellikle ilk birkaç seferde çok komikti yav. Ayrıca Çin zodyak’ına yapılan atıflar hoşuma gitmişti. Sadece, bir yerden sonra biraz fazla otomatiğe bağlıyordu, “Sohma ailesinden yeni bir birey ortaya çıkar – Bir sorunu vardır – Tohru ona yardım eder – Sorun çözülür – Herkes mutlu hayatına geri döner” senaryosu, bölümlerin yarısından fazlasında kullanıldı be kardeşim, yuh yani… Onun yerine Kyo-Tohru-Yuki aşk üçgeninden biraz daha fazla bahsetseniz olmaz mıydı ayol? (Aşk böcüğüyüm, evet…)

Kaichou Wa Maid-Sama: Bu dizi taze bitti. Hatta geçenlerde Zebzeyra da bu dizi hakkında yazmıştı, bakınız, burda. Onun da dediği gibi karakterler öyle şeker ki, insanda bu sevimli yaratıkların dünyasına karışma isteği uyandırıyorlar! Esas oğlanımız Usui fazla cool, fazla zeki, fazla yakışıklı, fazla korumacı, ve elbette karanlık bir sırrı var! Yani tam  bir shoujo erkeği! Ama esas kızımız Misaki sert dominant tavırlarıyla salak+Pollyanna olması gereken klasik shoujo kızlarından çok farklı. Ben de onun bu otoriter tavırlarına bittim zaten, bayılırım güçlü kadın karakterlere! Animemizin konusu ise iki cümlede özetlenecek kadar basit: Erkeklerin domine ettiği bir okulda az sayıdaki kız öğrenciyi onlardan korumak ve güzel bir lise hayatı geçirmelerini sağlamak için okul başkanı olan Misaki Ayuzawa’nın aslında büyük bir sırrı vardır: Ailesi çok fakir olduğu için bir Maid Café’de hizmetçi kılığında çalışmaktadır! Bir gün bu sırrı okulunun üç serseri (ama sonradan salak oldukları ortaya çıkacak olan) elemanı tarafından öğrenilir. Sadece onlar da değil, okulun en yakışıklı ve karizmatik çocuğu Usui de bu sırrı öğrenir. Bakalım bu üçlü+Usui kaichou’muzun sırrını korumayı başarabilecekler midir? İşte anime, bu kadarcık bir konudan ibaret. Ama izleyicilerine çokça kahkaha + sevimli bir romans vaad ediyor… Ayrıca bu kadarcık bir konuya rağmen Kaichou Wa Maid-Sama hakkında daha yüzlerce yazacak şey bulabilirim: Bir kere, dizi boyunca o kadar çok karakter girip çıktı ki, şimdi yarısından çoğunu hatırlamıyorum. Ama ana karakterlerimiz olan şöyle on-on beş kişi (evet, bu kadar çok!) birbirinden şeker ve birbirinden tuhaf tiplerdi: üç idiot, hafif feminen başkan yardımcısı, sürekli bedava bir şeyler kazanan tuhaf kızkardeş, saf anne, cafede çalışan diğer maid kızlar, kız kılığında gezen ortaokul öğrencisi ufaklık, ve elbette bir başka şeker oğlan olan Misaka’nın çocukluk aşkı Hinata gibi… Sonra çok komik sahneler vardı; ilk aklıma gelen manastıra kapandıkları tuhaf okul gezisinde üç gün aç bırakılan erkeklerin yemeğe kavuştuktan sonra bir anda sapığa bağlayıp kızlara saldırmaları sahnesi (ahaha! çok gülmüştüm o bölümde; ama erkek olsam fecii bozulurdum heralde: Her erkek potansiyel sapık mı yau? Mangaka’nın kesinlikle erkeklerle bir sorunu var; Misaki’nin Usui’ye “pervert alien!” diye hitap etmesinden de anlaşılıyor…), ve Hinata’yla Usui’nin karşı karşıya geldikleri her seferinde birbirine hırlayan iki köpek gibi davranmaları (ki, Maid cafe’nin sahibi Satsuki, “Allah Allah, gaipten köpekler görüyorum!” diye hayrete düşüyordu!) Ayrıca Usui’nin hiçbir şeye aldırmaz tavırlarının da hastasıydım. Ben bayaa sevmişim bu seriyi yav…

Kimi-kiss Pure Rouge: Bu seriyi pek kimse bilmez… Ama benim severek izlediğim, çok da gerçekçi bulduğum bir diziydi. Tek sorun, içinde bir sürü karakter olmasıydı: Çizgi film bir dating game’den adapte edilmiş; yani bir sürü kız ve erkeği eşleştirip date’e çıkaracağınız bilgisayar oyunlarından biriymiş (ki bu da neden bu kadar gereksiz karakter olduğunu açıklıyor…) Ama yani mesela lise çağında oldukları halde hâlâ peluş kurbağalarla konuşan ve tek dertleri en güzel Udon’u pişirmek olan o iki salak kızı kadroya dahil edeceğinize, onlara ayrılan süreyi de esas karakterlerin psikolojik değişim sürecine ve aşk hayatına ayırabilirdiniz sevgili yapımcılar… Neyse… Kısaca özetlemek gerekirse, animemiz Kouichi ve Kazuki isimli iki lise 2 öğrencisinin çocukluk arkadaşı olan Mao’nun büyüdüğü kasabaya geri dönüp Kouichi’lerin evine yerleşmesiyle başlıyor… Mao, iki oğlandan bir yaş büyük olmanın da etkisiyle onlara önceleri ablaları gibi davranıyor; hatta kızlarla ilgili taktikler veriyor. Hakikaten hem Kouichi hem de Kazuki birer sevgili yapıyorlar kendilerine; Mao da okulda cool cool takılan, okul bahçesinde saksofon çalan (evet, bu klişeyi de yapmasalar olmaz…) kendi sınıfındaki Eiji’den hoşlanmaya başlıyor. Ama zamanla her üçünün de kafasında soru işaretleri uyanmaya başlıyor; acaba gerçekten aşkı buldular mı, yoksa…? Spoiler olmasın diye daha fazla anlatmayacağım ama bence aşk üçgenlerini en iyi anlatan animelerden biriydi KimiKiss. 

Kare Kano: Bu seriyi en çok neden sevdim biliyor musunuz? Tam da benim hayatımı anlatıyordu da o yüzden, ehuehe 🙂 (Şaka şaka, o kadar da değil… Ben o kadar kötü bir insan değilim, nayıırrr! :P) Kahramanımız Yukino Miyazawa, okul birincisi, çok güzel, çok başarılı, çok akıllı, aynı zamanda da çok nazik bir insan evladıdır. Daha doğrusu öyle görünür! Oysa aslında bu görünüm bir yalandan ibarettir: Yukino, eve geldiğinde bencilin, pasaklının, küfürbazın tekine dönüşür! Günün birinde, okulun bir diğer gözbebeği, en çalışkan ve yakışıklı çocuğu Soichiro Arima ona âşık olur ve çıkma teklif eder. Fakat (onu bu kadar kolaylıkla elde ettiği için) Yukino tarafından reddedilir. Derken, bu olaydan birkaç gün sonra Soichiro tesadüfen Yukino’nun evine gelir ve onun büyük sırrını öğrenir! Sonra da bu sırrı ona şantaj yapmak için kullanmaya başlar! İkili arasındaki ilişki nefrete dönüşür. Ama en büyük aşklar nefretle başlar, öyle değil mi?

Kare Kano, klasik shoujo’lardan farklı olarak epey derinlikli bir seri. Örneğin karakterlerin geçmişlerini, geçirdikleri travmaların yol açtığı psikolojik sorunlarını irdeliyor, üstü kapalı da olsa cinsellik içeriyor; bu sebeple daha bir “yetişkin” animesi, hatta bir josei olduğu söylenebilir. Bu yüzden gözümde ayrı bir yere sahip… Ama maalesef son birkaç bölümü tek kelimeyle felaketti! Bu kadar güzel giden bir seri bu kadar bok edilemezdi yani! Bu durumun yapımcı şirketin bütçe sıkıntılarından ve yapımcıyla mangakanın anlaşmazlığa düşmesinden kaynaklandığını duymuştum; ama yine de bu güzelim seri böyle bitmemeliydi 😦 Mangasından karakterlerin hikâyesinin geri kalanını öğrenmekle beraber animeye yapılan bu haksızlığı hiç affedemeyeceğim…

Fyüvvvv! Upuzun bir post oldu bu. Okuyacak insanlara da yazık diyor ve burda kesiyorum. Diğer animelerimiz (Vampire Knight, Itazura Na Kiss, Nodame Cantabile ve Saiunkoku Monogatari) de başka bir yazıya kalsın.

About hikaruivy

a big fan of shoujo animes/jdramas/kdramas loves to eat, write, read and watch!
Bu yazı anime, kişisel içinde yayınlandı. Kalıcı bağlantıyı yer imlerinize ekleyin.

25 Responses to En sevdiğim shoujo animeler – Volume 2

  1. zebzeyra dedi ki:

    Hikaru yine çok güzel bir yazı yazmızsın cnm ancak cevap yazabildim. Kusuruma bakma yazıda kendimi gördüğüm için çok mutlu oldum. onun içinde teşekkür ederim. Hatırlanmak güzel birşey nede olsa 🙂 Animelere gelince malesef sadece 2 tanesini biliyorum. Birini biliyorsun diğeri de special A… Special a animesinde her ne kadar mübalağ sanatında sınırlar aşılmış olsa da farklı karakterleriyle seninde dediğin gibi çok güzel bir animeydi. Umarım diğerlerini de en kısa sürede izleyebilirim cnm. yeni güzel yazılarını sabırsızlıkla bekliyorum. 🙂

    • hikaruivy dedi ki:

      Aşkolsun zebzeyracığım, ne kusuru 🙂 Diğer animeleri de hararetle tavsiye ederim, hepsi pek şeker şeyler. Bu arada Kaichou’nun sonu tahmin ettiğim gibi oldu, ehu ehu ^^

  2. kimbapsushi dedi ki:

    special a ve kaichou başlayıp ne yazık ki yarım bıraktıklarım. aslında sevmiştim de ama bazen shoujo sıkıyor beni. hele şu ara josei’den başka tür izlemiyorum:) yine de bir ara tamamliciim^^
    vampire knight yazını ise merakla bekliyorum, benim en sevdiklerimden. hala da mangasını takip ederim. kaç kişiye izlettim hatırlamıyorum:D

  3. sheymailehersey dedi ki:

    Bu listenden sadece Special A’yı tam olarak seyretmişim. Onuda izleyeli baya oldu çok net hatırlamıyorum. Aynı şekilde Fruits Basket’ide çok önceden seyretmiştim ama altyazıları eksik olduğu için sonunu seyredememiştim. şimdi çeviriler tamamlandı. tekrar baştan izlesem iyi olucak. baya sevmiştim hatırladığım kadarıyla 😛

  4. hilal dedi ki:

    Saiunkoku Monogatari nerden izleyebilirim?( türkçe alt yazılı olarak)

    • hikaruivy dedi ki:

      @hilal: maalesef bunu ben de bilemiyorum hilal 😦 ingilizce izlemek için animesuki, animecrazy, animeseason, animefreak gibi bir sürü site var ama türkçe’ye ya çevrilmedi; ya da çok kısıtlı… yine de animeizle.net, turkanime.tv, anime.gen.tr gibi sitelere bakabilirsin.

    • misaka dedi ki:

      turkanime den rahatlıkla bulabilirsin :))

  5. doğa dedi ki:

    biraz daha uzatsaydın yazıyı biz okurduk ben special a ile kaichou wa maid sama yı sevdim ama diğerlerinin çizimleri pek güzel gelmedi benim animeyi izlemem için;

    1- konusu iyi olmalı shoujo arasından

    2- esas oğlan çok sevimli cool olmalı kıza aşık olmalı kız ona değil

    3- esas kız akıllı güzel olmalı tabi erkeği farketmemeli

    4-ecchi olmamalı

    5- bölüm sayısı bol olmalı

    6- sevimli erkek sayısı çok olmalı

    acaba bana yardım eder misiniz ? 😀 kaichou wa maid sama ve special a dışında birşey olsun lütfen 😀

    • hikaruivy dedi ki:

      @doğa: sen de “reverse harem” sevenlerdensin o zaman sevgili doğa. birden fazla sevimli oğlan, önce erkeğin kıza âşık olup onun peşinden koşması, akıllı bir kız… evet, ben de en çok bu türü severim; hatta bir erkeğin peşinden bir sürü kızın koştuğu ve kızların salak olduğu clannad, air, kanon gibi çok sevilen animeleri sevemedim o yüzden… sana ilk tavsiyem “ouran high school host club” olacaktır; birbirinden sevimli erkek karakterlerimiz ve çok akıllı ve güzel bir kızımız var. esprileri ve romantizmi de çok iyidir. onun dışında skip beat de çok güzel bir animedir, yalnız tek sorun, mangası devam ederken anime bittiği için sonu yarım kalır. lovely complex’i de izlemediysen öneririm. gerçi esas oğlan kızın peşinde koşmuyor maalesef, ama yine de çok güzel ve sıcak bir hikaye… son olarak bu yazıdaki kare kano ve kimikiss pure rouge’u da seveceğini düşünüyorum; zevklerimiz benziyor ve ben ikisini de çok sevmiştim. vampire knight’ı da tavsiye ederim; acayip güzel çizimleri vardır; o erkek vampirlerin hastasıyım. onda da tek sorun esas kız sürekli kurtarılmaya gereksinim duyan tavrıyla (ki aslında kendisi de savaşçıydı sözüm ona!) beni sinir ediyordu. yine de izlenebilir bence.

    • hinamoru dedi ki:

      shugo chara yı izleyebilirsin senin dediklerin gibi değil pek ama bence bayılırsın ben shugo chara animesine aşık oldum dünyada en sevdiğim anime sende bayılırsın izlersen türkanimeden izle en iyisi o

  6. ElfOzts dedi ki:

    Yazdıklarına tek kelime ile bayıldım. Yazdıklarının içinden ( Volume 1 de dahil olmak üzere 😀 )
    Ouran Highschool Host Club
    Kaichou Wa Maid Sama
    Special A
    Kimi Ni Todoke’den oluşmak üzere 4 ünü izlemiş bulunmaktayım. Ouran Highschool Host Club beni benden alan bir animeydi. Keşke HikaruXHaruhi daha fazla olsaydı diyorum ama tek kelime ile müthişti. Alice bölümüne bitmiştim 🙂
    Kaichou Wa Maid Sama izlediğim ilk animedir. Ve çok ayrı bir yeri vardır. Misakinin güçlü karakteri beni benden almıştı..
    Special A yı çok yakın bir dönemde bitirmiş olmakla beraber tek kelime ile bayıldım. Bilhassa Yahiro ve Megumi bölümünde Hikarinin camdan atlamasına 😀 Ondan sonraki gülüşü çok güzeldi. Ve Jun’un derindeki karakteri beni bitirdi. Ryuu ve Tadashi ❤ Onlarda mükkemmel. Kei zaten başkarakter onu geçiyorum. O cool havaları yok muu? 😀
    Kmi Ni Todoke de güzeldi ama ben biraz sıkıcı buldum. Kazehaya çok tatlıydı <3. Ve evet lütfen bu tarzda başka anime önerin azizim. 😀

    • hikaruivy dedi ki:

      @ElfOzts: shoujo sevdiğine sevindim, o zaman daha izleyecek bir sürü güzel animen var Elifcim 🙂 Öncelikle Skip Beat ve Lovely Complex diyorum, ikisine de bayılacağına eminim! Sonra biraz daha gerçekçi, hayattan bir kesit tadında animeler izlemek istersen Usagi Drop, Hanasaku Iroha, ve benim en son izleyip hastası olduğum Chihayafuru güzel animelerdir; son ikisinin çizimleri de bir harika. Ama bu iki yazıdaki tüm animelere ben kefilim, hepsini çok seviyorum, umarım sen de izleyince beğenirsin 😉

      • Geç kalmış bir okuyucu :'( dedi ki:

        Vay canına yorumlar 2012de yapılmış ama umarım cevaplayan biri olur. Kamisama Hajimemashita diye bi animeye başladım geçen hafta son 4 bölüm kaldı bitirmeme, 3. sezon gelecek mi bilemediğim için izlemeye kıyamıyorum. Bir animeyi çok sevdiğimde benzer bir anime bulamadıkça içime sinmiyor izleyemiyorum o yüzden. Benzer bir anime arayışındayım ama o kadar gezinmeme rağmen ne çizimleri ne de konuları açısından aradığımı bulamadım. Bunu okuyan biri olursa lütfen benden önerilerini esirgemesin. Şimdiden teşekkürler ❤

  7. Harumato dedi ki:

    Bende animeye yeni başladım sayılır ve soujo sevdiğimin farkına vardım.
    Sikutte ii na yo ve Tonari no kaibutsu-kun en sevdiklerim diyebilirim ve bunlara benzer bir soujo daha istiyorum önerebilirmisiniz ? 😦

  8. Harumato dedi ki:

    Ve special A nın devamı gelicekmi hangi günler gelicek? final yazmıyorda 😦

  9. kajika dedi ki:

    çok saol yeni animeler ihtiyacım vardı çoğunu izledim ama hiç duymadığım animelerde vardı. Kısacası arigato 😀

  10. kajika dedi ki:

    ve kendimi durduramayıp yazmaya devam ediyorum ama vampire Knight a ( ve tabi kaname ye) bayılıyorum,special a çok tatlıydı ama kız hep yeniliyo ya :(,kaichou iyi ama biraz sade bitti(skip beat gibi tadı damağımızda kaldı) yinede tüm bu animeleri sevip kamisama hajimemashiteyi öneriyorum. Ve izleyemeyenler için turkanime de nerdeyse her animenin versailles ve kimi kiss dahil Türkçe alt yazılıları var. ve lütfen bana reverse harem anime önerin .teşekkürler 😀

    • hikaruivy dedi ki:

      rica ederim 🙂 kaname benim de favorilerimden. special a’da hikari’yi bi kere bile birinci yapmadılar anasını satiym, sinir oldum! 😀 kamisama hajimemashite’yi duymuştum, sen de bu kadar övgüyle söz ediyorsan izlemek lazım. ayrıca verdiğin bilgiler için çoook teşekkürler ^^

      • kajika dedi ki:

        bişey deil , burayı acayip beğendim ve umarım yine bu konuyla ilgili yazı yazarsın 😀

  11. wusi dedi ki:

    sevgili DOĞA ve anime sevenler ( çok uzun oldu ancak okursanız çok sevinirim baya kaliteli animeler var)
    seninle zevklerimiz o kadar uyuşuyor ki anlatamam… istersen sana ve reverse harem seven arkadaşlara biraz yardımcı olabilirim. benim önereceklerim:
    1- UTA NO PRİNCE-SAMA: ( 2 sezon ) müzik yanı çok hoş müziklerine bayılıyorum. çok romantik değil aslında erkekler çok havalı ve hepsi nanamiyi seviyor ancak hiçbiri itiraf etmiyor ve romantik sahneler çok yok ancak kesinlikle izlemelisin özellikle de nanaminin hırsı ve gurup özelliği çok hoş.. ayrıca nanami de çok salak değil sadece romantik bir kız değil
    2- BROTHERS CONFLİCT: tam sana göre ancak benim beğenmediğim belki de tek yanı çok fazla erkek var. 11 erkek kardeş… hepsi de apayrı insanlar olay ise: esas kızın babası ile erkek kardeşlerin annesi evlenir ve esas kız erkek kardeşlerin yaşadığı eve taşınır romantik yerleri çok güzel ayrıca kızın sincabına da bittim (korumacı) yani çok eğlenceli animede resmen kız sincabın deyimiyle kurtların arasında bir kuzu… seri 1 sezon ancak sezon finali 2. sezonun geleceğine işaret ediyor. sinir olduğum bir diğer yanı kız aslında salak bir tip değil sadece erkeklerin onu sıkıştırmasın karşı hep kayıtsız kalıyor ama tavsiye ederimmmmmm
    3- OURAN HOST CLUB HİGHT SCHOOL: bilinen bir seri esas kız kız olduğundan bi haber ve çok zeki sadece hiç romantik değil diğerleri ise tam bir çatlak 🙂 hepsinin apayrı bir kişiliği var romantik sahneleri çok yok ancak çok eğlenceli ben bu kadar hoş ve boş bir anime görmedim aslında bu tür host club konulu animelerden hoşlanmam ancak kesinlikle izlediğime değdi keşki biraz daha romantik olsaymış ama bu animeyi de kesinlikle izlemelisin….
    4-AMNESİA: aslında konusu tuhaf sadece izlemek için izlemiştim ancak sırf opening için izlemeye değer (bir harika!) sadece romantik sahnelerine bakarsan güzel ancak serinin konusuna ve işleyişine bakarsan sana çok tuhaf gelecektir konusundan biraz bahsedeyim: bir gün esas kız hiçbir şey hatırlamadığını fark eder ve bir ( peri veya cin hatırlayamadım) ona yoldayken onun ruhuna çarptığını ve anılarının silindiğini söyler ve ona yardım edeceğini tabi ( cinin tipi tuhaf ama tatlı ) o şekilde işe gider vs… işin özü kızın etrafında 5 erkek vardır ve kız her öldüğünde boyut değiştirerek başka bir erkeğin sevgilisi olur… sonunda kimi seçtiği gösterilmiyor ancak fena değil eğer boş vaktin varsa izleyebilirsin..
    LA CORDA DORO: kesinlikle harika bir seri ve müzikal uta no prince-samaya benziyor ancak bu seride enstürmantel müzik var ve konusu da çok güzel romantizm çok yok ancak tüm erkekler esas kızımıza aşık ancak biri ona daha yakın… kızın kimi seçtiği gösterilmiyor. müzikler bir harika! ben normalde zaten keman çalıyorum ancak bu seriyle birlikte içimde keman daha da güçlü bir yer kazanmış oldu. ayrıca opening çok güzel. İZLEYİN PİŞMAN OLMAZSINIZ…
    BİR DE DİABOLİK LOVERS VAR. SERİ HALA DEVAM ETMEKTE HER HAFTA ÇARŞAMBA GÜNÜ YENİ BÖLÜM ÇIKIYOR (şu anda 6 bölümü var) OPENİNG HARİKA! MÜKEMMEL BİR VAMPİR ANİMESİ! VAMPİRE KNİGHTTEN SONRA VAMPİR ANİMELERİ PEK KALİTELİ GELMİYORDU ANCAK BU SERİ ÇOK GÜZEL VE TAM DA BENİM İNANDIĞIM GİBİ… 1.Sİ YUİ ( ESAS KIZ) PEK SALAK DEĞİL 2.Sİ ÇİZİMLER İÇİN ÇOK EMEK HARCANMIŞ VE ÇOK GÜZEL 3.SÜ VAMPİRLER KIZI KORUMUYOR HATTA ONA SALDIRIYORLAR (YANİ ONUN KANINI İÇİYORLAR) VE VAMPİRLER YUİYİ PEK ÖNEMSEMİYORLAR SADECE ONU SIKIŞTIRIYORLAR. 4.SÜ ÇEVİRENİN NOTLARI SÜPER ÇOK EĞLENCELİ konusu: yui babası yanında olmadığı için (şehir dışında) yine babasının isteği üzere başka bir eve taşınır bu evde de 6 erkek vampir yaşamaktadır 5i için de yuinin gelmesi tam bir sürpriz olmuştur hepsi kardeştir ancak birbirlerinden çok farklıdırlar yui onların vampir olduğunu öğrendiğinde kaçmaya çalışır ancak onun peşini bırakmazlar ve yui de (nedeni spoiler içerdiği için yazmıyorum) o evde yaşamaya başlar ve diğer bölümlerde de yuiyi sıkıştırırlar… KESİNLİKLE İZLENMELİ ŞİDDETLE TAVSİYE EDERİM!
    bunların dışında harem olmayan ancak çok severek izlediğim animeler: KAİCHOU WA MAİD-SAMA, SPECİAL A, VAMPİRE KNİGHT, SUKİTTE İİ NA YO, KİMİ Nİ TODOKE, TORADORA birer başyapıt adeta onların dışında biraz bahsedeceğim bir diğeri de var:
    CHİHAYAFURU: romantik sahneleri yok denecek kadar çizimleri çok güzel benim ilk animem olduğu için de yeri ayrıdır. esas kız ayase chihaya karuta hastası (japon kart oyunu) ve ortaokul arkadaşları tachi ( chihayadan hoşlanıyor çok zengin ve yakışıklı ayrıca her şeyde çok iyi ) ve chihayanın hoşlandığı ve ona karuta oynamasını öğreten ancak sonradan şehir dışına çıkan arata. kişilerin birbirlerinden hoşlandıkları çok belli olmasına rağmen romantizm yok! onun yerine çok fazla müsabaka ve yan karakterlere yer verilmiş başlarda karutaya alışamama hatta sinir olmama rağmen 2 sezonda ( toplam 2 sezon) hayranı oldum çok hırslı bir seri ANCAK 2. SEZONDA ERKEN SEZON FİNALİ YAPIP HER ŞEYİ YARIDA BIRAKIYORLAR. buna rağmen KESİNLİKLE izlenmeli .

    • hikaruivy dedi ki:

      vaovv, epey bi emek harcamışsın wusi, ellerine sağlık ^^ ilk kısımda bahsettiğin animelerin çoğunu izlemedim, uta no prince sama ilgi çekici gözüküyor. ouran benim de favorilerimden. chihayafuru da öyle! la corde d’oro’yu ilk başlarda çok ama çok severek izlemiştim, ama sonunun hiçbir yere bağlanmaması beni feci halde gıcık etmişti! bu bakımdan amnesia’yı da çok ilgi çekici bulamadım, çünkü giriş-gelişme-sonuçtan biri eksikse o animeyi (ya da filmi, diziyi) sevemiyorum.. bu açıklayıcı yazın için teşekkürler, özellikle reverse harem arayan animeseverlere kesinlikle çok yardımı olacaktır, eline sağlık tekrar ^^

  12. wusi dedi ki:

    rica ederim umarım anime sevenlere yardımcı olabilmişimdir ben de yeni anime izlemeye başladım hatta 1 yıl bile geçmedi ancak tam bir anime hastası oldum ve serileri su içer gibi bitirdim bu arada diabolik lovers ı şiddetle tekrar öneriyorum her hafta ne zaman çarşamba olacak diye bekliyorum şu anda 8 bölüm 9.yu bekliyorum ama bir bölümü 15 dk. falan 😦 çok kısa yine de güzel. bu arada amnesiada tüm olaylar açığa kavuşuyor ancak sadece en sonda seçimini göstermiyor. bu aralar FRUİT BASKET izliyorum aslında diğer tavsiyeleri okuduğuma göre biraz önyargılı bakmıştım ancak ilk bölümünden animeye aşık oldum ancak daha biteremedim sonundan emin değilim ancak 21. bölüme kadar animeye aşık oldum… SEVGİLERİMLE…. 🙂

  13. TurCosa dedi ki:

    bayadır izlicek anime arıyorum senin yazını okuduktan sonra ben nası bunları gözden kaçırdım dedim teşekkürler tavsiye için 😀

  14. bn bu örnek verdiğiniz animeleri izledim ewt hepsi çok güzeldi ama değişik animeler yok mu?
    bu arada Kamisama Hajimemashita nın 2,sezonu çıkmıyacak mı?

Yorum bırakın